Kürt Sorununda Havuç ve Sopa Dönemi

[reptile89]

Birçok köşe yazarı AKP'nin Kürt sorununda yumuşayacağını ileri sürerken Hükümet terörle mücadele adı altında yeni araçları devreye sokuyor. “Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı" kurulmak üzere.

soL (HABER MERKEZİ) Hükümet “Kürt sorunu”nda “yeni bir döneme girileceği”ne dair açıklamalar yapmaya başladı. Açıklamalar önceki süreçlerin iki yönünün de gündemde olacağına işaret ediyor. Bir yandan basında bazı köşe yazarları üzerinden “yumuşama” açılımları aktarılırken diğer yandan “terörle mücadele” adı altında yeni kurumlar oluşturuluyor.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay dün yaptığı basın toplantısında “terörle mücadelede koordinasyonu sağlamak amacıyla” kurulacak olan "Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı"nın Bakanlar Kurulu tarafından onaylanarak meclise gönderildiğini açıkladı.

Atalay konuşmasında müsteşarlığın kuruluş amacını açıklarken üçlü mekanizma olarak adlandırılan Türkiye – Irak – ABD işbirliğinin geçtiğimiz Kasım ayında tekrar başlatıldığına dikkat çekti. Atalay yeni müsteşarlığın “yeni dönemde” hayata geçirileceği söylenen “Kürt sorunu”ndaki diğer açılımlarla bağlantısını “Sayın Başbakanımızın da defalarca ifade ettiği gibi demokrasiyle birlikte büyüyeceğiz. Konuşmak isteyen konuşur, örgütlenmek isteyen örgütlenir ancak hiçbir zaman şiddet olamaz” sözleriyle kurdu.

"Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı"nın ABD ile sürdürülen görüşmelerin “sonuçlarını” hayata geçirmek ve esas olarak ABD ile “koordinasyonu” sağlamak amacını taşıdığı düşünülüyor.

Atalay yeni müsterşarlığın amaçlarını “hem yurt içi, hem yurt dışı, ileri analizler ve stratejiler geliştirmesi”, “istihbaratın koordinasyonunu sağlaması” olarak sıraladı. Bu amaçları yerine getirebilmek için müsteşarlığın daha az bürokratik ve daha esnek bir yapıya sahip olacağını ve “birikimi olan herkesten yararlanmak üzere” sözleşmeli olarak personel çalıştırılmasının mümkün hale getirildiğini ifade etti.

Berkan da “yeni açılımlar” müjdeledi
Diğer yandan “Kürt sorunu”na el atan köşe yazarları kervanına Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan da katıldı. Berkan gazetesi yazarı ve Başbakanın eski basın danışmanı Akif Beki'yi de yanına alarak Başbakan'la “ baş başa” yaptığı görüşmenin notlarında Başbakanın “Kürt meselesi” ile ilgili görüşlerine özel bir yer vermiş. Böylelikle Berkan da Hasan Cemal ile başlayan “Kürt sorununda yumuşama” söyleminin basın ayağına dahil oldu.

Birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından ifade edilen “Kürt meselesinde yeni açılımlar yapılacağı” söyleminin devamı niteliğindeki açıklamalarda Erdoğan'ın Berkan'a “Kürtçe televizyon” benzeri açılımların gündemde olduğunu anlattığı görülüyor. Berkan'ın da sembolik adımlar olarak nitelendirdiği açılımlar şöyle sıralanıyor: “Kürtçe ismi değiştirilen köy, mezra vs. isimlerinin geri verilmesi gibi konularda adımlar gelebilir, aynı şekilde yerel TV’lerdeki Kürtçe yayın saati kısıtlaması da gözden geçirilebilir. Tabii bir de üniversitelerde açılacak Kürtçe bölümler meselesi var, o kanatta bir hızlanma olursa şaşmamak gerek”.


Berkan bu röportaj notlarında son dönemde DTP üye ve yöneticilerine dönük gerçekleştirilen operasyonları da “aklama” misyonunu üstlenmiş. Berkan'a göre operasyonlar aslında DTP'nin terörle ilişkisinin göstergesi: “Birkaç hafta önce KCK’ya ve onun lider kadrosuna yönelik çok kapsamlı operasyonlar yapıldı, bu operasyonlarda çok sayıda DTP il ve ilçe yöneticisi de önce gözaltına alınıp sonra tutuklandı. Parti kadrolarından çok kişinin doğrudan terör örgütüyle bağlantılı olduğu kanıtlanacak olursa, Türkiye’de Kürt sorunu çok yeni bir aşamaya da gidebilir”. Berkan ayrıca son operasyonlardan sonra DTP'nin “terörle araya mesafe koymaktansa teröre sahip çıkar yönde” tavır aldığını ileri sürüyor.